Bodrum Yat Dünyası
  • Anasayfa
  • Mavi Yolculuk
    • Gökova
    • Turlar
  • Marinalar
  • Yatlar
  • Haberler
  • Hakkımızda
  • Bize ulaşın
Kategori

Günlük Turlar

Günlük Turlar

Bodrum’un Tarihi

by Fikret HIDIR 23 Mayıs 2022
Yazar Fikret HIDIR
BODRUM’UN TARİHİ

Milattan önceki çağlardan itibaren  insanoğlunu kendine hayran bırakan Bodrum; Antik Çağ’dan günümüze   Leleg, Karia, Pers, Dor, Helen, Roma, Bizans ve Osmanlı gibi çeşitli kültür ve uygarlıkların izlerini barındırır.

Ünlü Tarihçi Homeros tarafından “Ebedi Mavilikler Cenneti” olarak adlandırılan Halikarnassos, Yunan ve Anadolu uygarlıklarının kesişme noktası olan topraklar üzerinde kurulmuştur. Çeşitli uygarlıklara ait arkeolojik buluntular yöre ve çevresinin yedi bin yıllık bir geçmişi olduğuna işaret etmektedir. Antik çağda Karya Bölgesinin en önemli liman kentlerinden olan Halikarnassos, tarihin babası olarak tanınan Herodotos ve tarihin ilk kadın amirali I.Artemisia gibi pek çok önemli kişiyi yetiştirmiştir.

Halikarnassos‘ta (Bodrum‘un eski adı) M.Ö. 484 yılında doğan ve “Tarihin Babası” olarak bilinen HEREDOT‘a göre Bodrum Dor‘lar tarafından kurulmuştur. Daha sonra Karya ve Leleg‘ler bu bölgeye yerleşmişlerdir. M.Ö.650 yılında Megeralılar gelerek şehri genişletmişler adını da Halikarnassos olarak değiştirmişlerdir.

Karyalılar, MÖ 6. yy.da Lidyalıların, ardından Perslerin egemenliğine girmiştir. Persler Anadolu’yu satraplıklara ayırmıştır. Karya Bölgesi Hekatomnos Sülalesi tarafından yönetilmiştir. Mausolos, Karya Satraplığı’nın başkentini Mylasa’dan Halikarnassos’a getirmiş ve şehri yeniden imar ettirmiştir. Halikarnassos en parlak devrini bu yıllarda yaşamıştır. Mausolos 24 yıl  süren yönetimi sırasında Mausoleion olarak anılan ve dünyanın yedi harikasından biri olan mezar anıtını yaptırmaya başlamış, ölümünden sonra karısı ve aynı zamanda kız kardeşi olan II. Artemisia, anıtın yapımını sürdürmüştür.

MÖ 334’de Makedonya Kralı Büyük İskender, Anadolu’daki Pers egemenliği altındaki toprakları fethetmiştir. Şehir İskender tarafından yakılıp yıkıldıktan sonra kendini toparlayamamıştır. İskender’in ölümünden sonra bölge bir süre generalleri tarafından yönetilmiş, daha sonra Ptolemaioslar’ın ve Rodos’un egemenliğine girmiş, ancak Halikarnassos diğer kıyı şehirleri gibi bağımsızlığını korumuştur. MÖ 133’te Romalıların, Bergama Krallığı’nın  mirasçısı olarak Anadolu’da, Asia  Eyaleti’ni kurmalarıyla birlikte Karia’da bu  eyalete dahil olur.  Roma’nın ikiye bölünmesinden sonra (MS 324) ise Aphrodisias Metropolitliği’ne  bağlı bir piskoposluk olur.

Şehir, XI. yüzyılın son çeyreğinde Türklerin eline geçmiş, XIII. yüzyılda Menteşe Beyliği topraklarına katılmıştır. Kanuni Sultan Süleyman’ın Rodos’u fethi ile birlikte Bodrum Osmanlı İmparatorluğu topraklarına katılmıştır. I. Dünya Savaşı sonunda (11 Mayıs 1919) İtalyanlarca işgal edilmiş, Kurtuluş Savaşı’nda -05.07.1921- İtalyan işgali sona ermiştir.

BODRUM ADI ST. PETRİUM ŞÖVALYELERİ’NDEN GELİR

Bodrum adı, Kale’nin kurucularından olan St. Petrium şövalyelerinden gelmektedir. O dönemde, burada yaşayan Türkler tarafından BODRUM olarak telaffuz edilen bu isim, Cumhuriyet’in kurulmasıyla birlikte Bodrum olarak kesinleşmiştir. Cumhuriyet’in ilk yıllarında nüfusu yaklaşık 5000 olan Bodrum, turizmden önce geçimini balıkçılık, süngercilik ve tarım ile sağlayan küçük bir liman kasabası olarak biliniyordu. 1965 yılından itibaren turizmin gelişmesiyle birlikte nüfus artışı, yapılaşma Bodrum’u hızla gelişen bir turizm merkezi haline getirmeye başladı. Bugün Bodrum, dünyanın en özel ve en güzel coğrafyasında, kültür ve tarih zenginliği ile dikkat çeken ve bu özellikleriyle cazibesini giderek artıran bir turizm merkezidir.

23 Mayıs 2022 0 Yorum
0 FacebookTwitterEmail
Günlük Turlar

Mausoleion

by Fikret HIDIR 23 Mayıs 2022
Yazar Fikret HIDIR

Halikarnas Balıkçısı, Mausoleion’un mimarisi ile ilgili olarak, kendine özgü üslubuyla, şunları yazmıştı: “Düşün bir kez! Bütün geleneklere bir tekme vurarak yepyeni bir şey yapmak… İnsanı deli eder yahu! Bu meydan okuyuşu düşündükçe, içimde bir trampet ve tambur gürlüyor.” Zamanın mimari üsluplarına baş kaldıran, sıra dışı bir mimariyle inşa edilen ve en az 1500 yıl ayakta kalabilmiş bu dev anıt-gömütten bugün geride çok az kalıntı kaldı. “Krallığı, güzelliği ve gömütüyle” övünmeyi yeterli bulan ve Persler tarafından Karya Bölgesi’ne satrap olarak atanan Hekatomnoslar Sülalesi’nden Maussollos, M.Ö. 353 yılında, ölmeden hemen önce, böyle bir yapıyı yaptırmış.

Dönemin en önemli yöneticisi Maussolos’un amacının ölümsüzlüğünü ve büyüklüğünü sembolize etmek olduğu tahmin ediliyor. Kendisi ölünce karısı ve aynı zamanda kız kardeşi olan Artemisia tarafından yapımına devam edilmiş.

20 katlı bir apartman yüksekliğinde

Romalı yazar Plinius (M.S 1. yüzyıl) Naturalis Historia adlı eserinde Mausoleion’un yüksekliğini vermesine rağmen bu bölüm silik olduğundan okunamamış. Dünyanın yedi harikası listesinde Mausoleion’un yüksekliği 80 iyon ayağında, yani yaklaşık 50 metre. Bu dev anıt mezar, günümüzde 20 katlı bir apartman yüksekliğinde olup zamanının en görkemli yapılarından biriydi. Antik yazarlar yapının mimarının, Priene Athena Tapınağı’nın da mimarı olan Pytheos olduğunu yazar. Vitrivius bu yapıda, Bryaxis, Timotheos, Leochares ve Skopas gibi dönemin en önemli heykeltraşlarının çalıştığını söyler. Aslen Karyalı olan Bryaxis, Mousoleion’un en üstünde bulunan dört atlı arabanın üstünde bulunan Mausolos ve Artemisia heykellerini yapmış.

Gömü odası ve hazine

Balistik silahların gelişmesiyle kale duvarlarını yükseltmek ihtiyacını duyan ve 1481’de anıt mezarın özellikle yeşil süngerimsi taşlarını almaya gelen şövalyelerin günlüklerinde yazdıklarına göre; gömü odasına giden koridordan geçebilmek için, iki yanındaki heykelleri kırmaları gerekir. Odanın girişindeki taş bloku çektiklerinde, içeride altın ziynet eşyalar ve ipek kumaşlar görürler. Ne var ki tam o sırada sokağa çıkma yasağı uyarısını duyunca kaleye dönmek zorunda kalırlar. Ertesi gün mezara döndüklerinde, oda bomboştur. 19. yüzyılın ortalarında İngiltere elçisi Lord Stradford, Osmanlı padişahından izin alarak kalede bulunan ve Mausoleion’a ait olan 13 kabartmayı İngiltere’ye taşır. Bunları gören İngiliz Sir Newton, 11 yıl sonra Bodrum’a gelerek antik yazarların tasvirlerinden yararlanarak anıt mezarın yerini bulur ve Londra’daki British Museum’a götürür. Bugün Bodrum Mouseleion’un müze bölümünde British Museum’da bulunan kabartmaların kopyaları ve anıt mezarın bir maketini görmek mümkün.

Adres: 1618. Sk. Yeniköy Mahallesi, 48440 Bodrum

23 Mayıs 2022 0 Yorum
0 FacebookTwitterEmail
Günlük Turlar

Bodrum’un Tarihi

by Fikret HIDIR 23 Mayıs 2022
Yazar Fikret HIDIR

Myndos Kapısı’nın MÖ 360’larda yapıldığı sanılmaktadır. Halikarnassos’un batısında, kentin giriş kapılarından biridir. Karya Satrabı Mausolos tarafından şehrin surları üzerine adeta bir kalkan olarak inşa edilmiştir. Halikarnassos’un iki anıtsal kapısından biri olan Myndos kapısı iki anıtsal kule ile onların ardında şehre girilen kapının yer aldığı bir iç avludan oluşur. Bu kapının kuzeyinde yer alan surlar ile kulelerin onarımının birinci aşaması 1999 yılında tamamlanmıştır.

Büyük İskender’in M.Ö. 334 yılında Halikarnassos’a yaptığı saldırıları boşa çıkaran savunma amaçlı hendekler, M.Ö. 4’üncü yüzyılda oluşturulmuştur.

Tarihi kalıntının bulunduğu alanda biraz zaman geçirirseniz, yine M.Ö. 4’üncü yüzyıla ait olduğu düşünülen, Helenistik ve Roma dönemine ait tonozlu mezarlar görebilirsiniz.

23 Mayıs 2022 0 Yorum
0 FacebookTwitterEmail

SosyalMedya

Facebook Instagram Email
  • Facebook
  • Instagram
  • Pinterest
  • Youtube
  • Stumbleupon

@2022 - Tüm hakları saklıdır. Bodrum Yat Dünyası

Bodrum Yat Dünyası
  • Anasayfa
  • Mavi Yolculuk
    • Gökova
    • Turlar
  • Marinalar
  • Yatlar
  • Haberler
  • Hakkımızda
  • Bize ulaşın