Halikarnas Balıkçısı, Mausoleion’un mimarisi ile ilgili olarak, kendine özgü üslubuyla, şunları yazmıştı: “Düşün bir kez! Bütün geleneklere bir tekme vurarak yepyeni bir şey yapmak… İnsanı deli eder yahu! Bu meydan okuyuşu düşündükçe, içimde bir trampet ve tambur gürlüyor.” Zamanın mimari üsluplarına baş kaldıran, sıra dışı bir mimariyle inşa edilen ve en az 1500 yıl ayakta kalabilmiş bu dev anıt-gömütten bugün geride çok az kalıntı kaldı. “Krallığı, güzelliği ve gömütüyle” övünmeyi yeterli bulan ve Persler tarafından Karya Bölgesi’ne satrap olarak atanan Hekatomnoslar Sülalesi’nden Maussollos, M.Ö. 353 yılında, ölmeden hemen önce, böyle bir yapıyı yaptırmış.
Dönemin en önemli yöneticisi Maussolos’un amacının ölümsüzlüğünü ve büyüklüğünü sembolize etmek olduğu tahmin ediliyor. Kendisi ölünce karısı ve aynı zamanda kız kardeşi olan Artemisia tarafından yapımına devam edilmiş.
20 katlı bir apartman yüksekliğinde
Romalı yazar Plinius (M.S 1. yüzyıl) Naturalis Historia adlı eserinde Mausoleion’un yüksekliğini vermesine rağmen bu bölüm silik olduğundan okunamamış. Dünyanın yedi harikası listesinde Mausoleion’un yüksekliği 80 iyon ayağında, yani yaklaşık 50 metre. Bu dev anıt mezar, günümüzde 20 katlı bir apartman yüksekliğinde olup zamanının en görkemli yapılarından biriydi. Antik yazarlar yapının mimarının, Priene Athena Tapınağı’nın da mimarı olan Pytheos olduğunu yazar. Vitrivius bu yapıda, Bryaxis, Timotheos, Leochares ve Skopas gibi dönemin en önemli heykeltraşlarının çalıştığını söyler. Aslen Karyalı olan Bryaxis, Mousoleion’un en üstünde bulunan dört atlı arabanın üstünde bulunan Mausolos ve Artemisia heykellerini yapmış.
Gömü odası ve hazine
Balistik silahların gelişmesiyle kale duvarlarını yükseltmek ihtiyacını duyan ve 1481’de anıt mezarın özellikle yeşil süngerimsi taşlarını almaya gelen şövalyelerin günlüklerinde yazdıklarına göre; gömü odasına giden koridordan geçebilmek için, iki yanındaki heykelleri kırmaları gerekir. Odanın girişindeki taş bloku çektiklerinde, içeride altın ziynet eşyalar ve ipek kumaşlar görürler. Ne var ki tam o sırada sokağa çıkma yasağı uyarısını duyunca kaleye dönmek zorunda kalırlar. Ertesi gün mezara döndüklerinde, oda bomboştur. 19. yüzyılın ortalarında İngiltere elçisi Lord Stradford, Osmanlı padişahından izin alarak kalede bulunan ve Mausoleion’a ait olan 13 kabartmayı İngiltere’ye taşır. Bunları gören İngiliz Sir Newton, 11 yıl sonra Bodrum’a gelerek antik yazarların tasvirlerinden yararlanarak anıt mezarın yerini bulur ve Londra’daki British Museum’a götürür. Bugün Bodrum Mouseleion’un müze bölümünde British Museum’da bulunan kabartmaların kopyaları ve anıt mezarın bir maketini görmek mümkün.
Adres: 1618. Sk. Yeniköy Mahallesi, 48440 Bodrum